Alzheimerli hasta yakınları için öneriler:

Alzheimerın ilk belirtileri: Bellek bozukluğu, para kullanmada bozukluk, yargılamada zayıflama, ruh durumu değişiklikleri, endişede artma.

1.Bellek bozukluğuna karşı liste, not, takvim gibi anımsatıcılar kullanmak

2.Hasta ile konuşurken ses tonu nazik olmalı, kısa ve basit cümleler kurmalı.

  1.  Cevap vermesi için süre tanımalı, cevaplandırırken sözünü kesmeyin, sonucu ifade etmekte zorlanıyorsa yavaşça aradığı kelimeyi ona hatırlatın.
  2. Basit aktiviteler.
  3. Kişi günün aynı saatinde giyinmeli, kendi giyinmesi konusunda cesaretlendirilmeli.
  4. Yemeğini küçük porsiyonlar halinde verin. Yemek için sakin bir ortam gerekli.
  5. Her gün banyo yaptırmayın. Kişinin en sakin ve iletişim kurulabilir olduğu dönemde yaptırılmalı.

8.Hastaya tuvalet rutini oluşturulmalı. Her 3 saatte tekrarlamak gibi

9.Akşamları hep aynı saatte yatmalı. Gün içinde egzersiz uygulanmalı, ufak şekerlemelere izin vermemeli, günün ilerleyen saatlerinde kafein alımı engellenmeli.

10.Sanrı veya halisilasyon görebilir. Başka bir hastalığın habercisi olabilir. İlgisi başka bir konuya çekilmeli.

11.Kapıları kilitli tutun.

 

“ezber boz”

Bilinçaltımızdaki olumsuz inanış ve düşünce kalıplarını olumluya  dönüştürerek  yaşamımızı istediğimiz gibi şekillendirebiliriz.

Mevcut durumunu kabul et.

Değiştirmek için  karar ver.

Niyet et.

Günlük hayatımızda sürekli olarak fark etmeden olumsuz bir sürü cümle kullanırız ve bunları bilinçaltı otomatik olarak kaydeder.

“ Ben hasta değilim.”  demek yerine “Ben bugün sağlıklıyım şükürler olsun.” demek gerekir.  Negatif kelime kullanmamalıyız.

Kısaca Bilinçaltı ;

 

* Eleştirip yargılamadan hareket eder, kabul eder veya reddeder.

* Birçok görevi aynı anda yapabilir. Tüm vücut fonksiyonlarını yürütür.

* Uzun süreli hafızadır.

* Alışkanlıkların yeridir.

* Kelimesi kelimesine anlar. İma, espri, inkar, istihzayı anlamaz.

* Çabuk ve kesindir.

* Tekrarla öğrenir.

* Kendini koruma mekanizmasına sahiptir.

* Tek zamanlı çalışır. Bilinçaltı için sadece “Şimdi” vardır.

* Duyguların yeridir.

* 24 saat iş başındadır.

 

“ezber boz” Ne zaman zekâ geriliğinden şüphelenmeliyiz?

-Çocuk 2 yaşına gelmiş cümle kuramıyorsa,

-Emekleme, yürüme, tuvalet gibi gelişim basamakları yaşıtlarına göre geriden geliyorsa,

– Yaşıtlarıyla oynamakta zorlanıyor, genelde kendinden büyüklerle ya da kendinden küçüklerle arkadaşlık ediyorsa,

-Söylediğiniz komutları ya da öğretmek istediğiniz şeyleri almakta zorlanıyorsa,

-Birinci sınıfa gelmiş ancak okuma yazma öğrenmekte gecikme yaşıyorsa,

-Epilepsi veya serebral palsi gibi nörolojik bir rahatsızlık tespiti varsa.

 

“ezber boz” Çocukta zihinsel gelişim”

Mental Retardasyon zihinsel yeteneklerin yetersiz gelişimi

Zihinsel gelişim özellikleri

  • Akademik kavramları geç ve güç öğrenirler
  • Dikkat süresi kısa ve dağınık
  • İlgi kısa süreli
  • Soyut terim ve kavramları geç ve güç öğrenir
  • Zaman kavramı geç ve güç gelişir
  • Konuşmaya geç başlar
  • Genelleme yapamaz
  • Kazandığı bilgiyi transfer yapamaz, güçlük çeker
  • Yeni durumlara uymada güçlük çeker
  • Kolayca yorulur
  • Uzak gelecekle ilgilenmez, yakın şeylere ilgi duyar
  • Algısı, kavraması ve tepkileri basittir
  • Sosyal özellikler
  • Kendinden yaşça küçüklerle ilişki kurar
  • Kolay dostluk kuramaz
  • Bir amaca ulaşmak için kuvvetli his duymaz
  • Sosyal ilişkilerinde daima başkalarına tabidir
  • Oyun ve toplum kurallarına uymada güçlük çeker
  • Fiziki görünüşünde, giyiminde acayiplikler gözlemlenir
  • Nezaket ve görgü kurallarına uymada güçlük çeker
  • Sosyal faaliyetlere ilgisi azdır
  • Sosyal ilişkilerinde kendisini gruba kabul ettirecek ilgisi azdır.
  • Kişilik özellikleri  
  • Kendine güveni az
  • Bir amaca ulaşmak için kuvvetli his duymaz
  • Cesareti kolayca kırılır
  • Sebatkâr değildir
  • Sorumluluk almaktan kaçınır
  • Kendi başına bir işe başlama arzusu göstermez
  • Birlikte olduğu kimsenin duygu ve düşüncelerine saygı duymaz 
  • İş ve çalışma özellikleri 
  • Bir işe başlamak için can atar
  • Monoton işleri yapmaktan hoşlanır
  • İşine bağlıdır işe zamanında gelir gider
  • İşverenin isteklerine uygun davranışlar gösterip onları memnun etmeye çalışır,
  • Başarılarından gururlanır başarılı olmak için çaba sarf eder
  • Çok yavaş düşünür ve kavrar
  • İşe alışması zaman ve sabır ister
  • Başarısızlık karşısında öz güveni kolayca kırılır

“ezber boz” Ayrılık kaçınılmaz mı ?

Hangi durumdasın?   Ayrılmayı neden düşünüyorsun?

Her ilişki özeldir ve kendine özgüdür.

Herkesin hikayesi ayrıdır.

Aşağıdakilerden  bir ya da birkaçının sizin ilişkinizle ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorsanız, karar vermek, yaşamınıza yeni bir yol çizmek için yaşam koçluğundan faydalanın.

 

  • Ona karşı duygularım bitti, yabancılaştığımı hissediyorum. Varlığı rahatsız edici geliyor.
  • Bence bağımlılık düzeyinde alışkanlıkları ( alkol-madde,kumar,internet,pornografi gibi) var ve tedavi olmuyor.
  • Fiziksel ve sözel şiddet altındayım. Eşimin hakaret ,aşağılama, küçümsemelerine maruz kalıyorum.
  • Daima onun dediklerini ve onun değerlerini benimsemem konusunda  baskı yapıyor ve kişiliğimi yok sayıyor.
  • Farklı inanç ve değerlere saygı duymuyor, kendisi gibi düşünmeye ve yaşamaya zorluyor.
  • Aile baskısıyla evlendirildim.Eşimi sevemedim. Evimi benimseyemedim.
  • Aldatıyorum suçluluk duymuyorum.
  • Beni aldatıyor ve suçluluk duymuyor.
  • Ona cinsel bir istek duymuyorum. Birlikte olmak istemiyorum.
  • İstemediğim  değişik cinsel fantezilere zorlanıyorum.
  • Sürekli iş değiştiriyor, kurduğu işleri batırıyor, hacizler getiriyor ve her seferinde hep başkalarını suçluyor.
  • Kendisine rahatlıkla harcama yapıyor.Benim ve ailemizin ihtiyaçlarına  ilgisiz kalıyor.
  • Başkalarıyla -ailesi  arkadaşlarıyla- vakit geçiriyor.Beni ve çocuklarımızı ihmal ediyor.
  • Aile yaşamı ve sorumluluğunu yürütmek bana (ya da eşime) zor geliyor.
  • Eşim ısrarla çocuk sahibi olmak istemiyor.
  • Adeta işiyle evli.
  • Eşimde ciddi  fiziksel (veya ruhsal )bir hastalık var ve akıl fonksiyonları yerinde olduğu halde tedavi olmak istemiyor.

 

“Herkesin hikayesi ayrıdır.

” Sen de hikayeni ” Niçin bitmesini istediğini www.fafkoc.com” da anlat.

 

“ezber boz” Utangaçlığımı,çekingenliğimi nasıl yenerim?

• Utangaçlığından, çekingenliğinden vazgeçmeye karar ver.

• Utandığında dikkatini kendin dışında herhangi bir şeye yönelt.

• Karşındaki kişiyle göz kontağı kur.

• Kendine farklı sosyal etkinlik alanları yarat.

 

İçe dönüklük doğuştan gelen bir kişilik özelliğiniz olabilir.

Ancak unutmayın ergenlikte, çevremizin,arkadaş gurubumuzun bizim üzerimizdeki etkisini daha yoğun hissederiz.

Ergenlik dönemimizdeki içe kapanma, çekingenlik, baskın utanma duygusu bu döneme özgüdür ve geçicidir.

 

• Utangaçlığını vazgeçilmesi gereken kötü bir alışkanlık olarak kabul etmekle işe başla. Bir tür bağımlılık gibi düşün.

• ” Utanğaçlımdan kurtulmaya kararlıyım.” Cümlesini birkaç kez yüksek sesle söyleyerek bilinçaltına kabul ettir.

• Utanma ve yüz kızarması birbirini tetikler. Yeni bir ortama girerken düşüncelerinin kendin üzerinde yoğunlaşmasını engellemen gerekiyor.

• Ortamdaki bir kişiye odaklanmak, onunla göz teması kurmak, her zaman işe yarar.

• Utandığımızda, çekindiğimizde dikkatimizi kendimize yöneltiriz. Bu durumda kendini dinlemeyi bırak.Tüm dikkatini çevrede olanlara ver.

• Farklı sosyal ortamlara girmek her zaman yarar sağlar. Seni hiç tanımayan kişilerin senin hakkında ön yargıları yoktur. Katıldığın sosyal ortamı incelemek gerginliğini yok eder. Yeni kişilere odaklanman çekingenliğini unutmanı sağlar.

 

“ezber boz” Çocuğunuz size karşı kabalaşıyor mu?

  • Çocuğunuz utangaçlığını, çekingenliğini bertaraf edebilmek için bir yöntem olarak nezaketsiz ve kaba davranıyor olabilir mi?
  • Siz çocuğunuzun normal bir şakalaşma gibi sergilediği davranışı nezaketsizlik ya da kabalık olarak algılamış olabilir misiniz?
  • Çocuğunuzun endişeli ya da mutsuz olduğunu fark edebiliyor musunuz?
  • Çocuğunuzun öfkesinin gerçek nedenlerini anlamak için çaba gösteriyor musunuz?

 

Ergende “kabalık” diye ifade edilen davranışların 15-16 yaşlarına geldiğinde düzelmesi beklenir.
Kabalık ya da uygunsuz konuşmalar aile yaşamınızı etkilemeye başladığında sınırlara ihtiyaç vardır.

Ona hissettiklerini ifade edebilmesi için olanak yaratmalısınız.

Endişeli ya da mutsuz olduğunda sergilediği kabalığı görmemezlikten gelmeye çalışın.Tersine bir davranış sergileyin. Nazik ve yumuşak olun.

Yeterince dinlenilmediğini ya da haksızlığa uğradığını hisseden çocuk için tek yol hırçınlaşmak , kabalaşmak olabilir.

Konuşma biçiminden dolayı onu azarlamaktansa onu dinleyin. Gerçek mesajı duyun. Çözüm üretin.

 

“ezber boz” İMAJ HER ŞEYDİR

Kişisel imajımız dış görünüşümüzün, beden dilimizin, iletişim tarzımızın oluşturduğu bir bütünüdür.

İletişimde ilk birkaç dakika içinde fiziksel özelliklere ve beden diline dayanan bir yargıya varılır.

ilk izlenimin etkisi sözsüz iletişimin gücünü gösterir.

Kurumsal şirketlerde profesyonellik kurumsal imajınızın kişisel imajınızla uyum içinde olmasını gerektirir.

Güne mutlaka kişisel bakımınıza zaman ayırarak başlayın:

  • Güne bir duş ya da banyo yaparak başlayın.
  • Saçlarınız için harcama yapmaktan asla vazgeçmeyin.Çalışan olarak saçlarınıza daima özen göstermek zorundasınız. Saçların her zaman sahip olduğunuz en iyi aksesuar olduğunu unutmayın.
  • Erkekler için temiz traşlı bir görünüm en kabul edilir olandır.
  • Dişlerinizin bakımlı ve temiz olduğundan daima emin olun.
  • Eller, tırnaklar daima temiz ve bakımlı tutulmalı.
  • Parfüm konusunda çok seçici olmalısınız. Hatta önemli toplantılarda sizden beklenen hiç parfüm kullanmamak ya da iddialı kokulardan uzak durmaktır.

GİYİM TARZINIZ

  • Yaptığınız işe uygun, kişiliğinizi yansıtan ayırıcı bir giyim tarzına sahip olmalısınız. Başarılı kişiler, yaptıkları işe uygun, kişiliklerini yansıtan ayırıcı bir giyim tarzına sahiptir. Kişisel tarz bir kez oluşturuldu mu farklı durumlara adapte edilebilir.
  • İmajınıza uygun bir gardırop oluşturmak için zaman, çaba ve para harcamaktan kaçınmayın. Bu işi zorlanarak gerçekleştiriyor olsanız bile, gardırobunuza yatırım yapın. Çünkü, işinize yani geleceğinize yatırım yapıyorsunuz.
  • Bütün giysileriniz bedeninize uygun olmalı. Örneğin , omuzlara, göğüs kafesinize iyi oturan, arkadan bakıldığında vücut hatlarınızı rahatça kavrayan bir ceket seçimi önemlidir. Giysilerinizin temiz, düzenli, ütülü olması gerekir.Giysinizin cepleri, pilileri esneyip açılmış dar görünümde olmamalı.
  • Modayı çok yakından takip etmeseniz de, mutlaka günceli giysilerinizle yakalamalısınız. İnsanlar giysilerinize bakarak sizin yaptığınız işlerin, düşüncelerinizin, güncel, yenilikçi ve özel olduğu düşüncesine kapılmalıdır.
  • Seçtiğiniz ayakkabılar temiz, boyalı,rahat, şık görünmelidir.

 

Klasik bir ofis giyiminde imajı zedeleyen hatalar:

  • Takım elbisenin altında kısa kollu gömlek ,
  • Üst düğmesi açık bırakılmış ve gevşetilmiş kravatlı gömlek,
  • Burnu açık ayakkabılar,
  • Görünür yerlerde agresif dövmeler, hızma, piercing, halhal,
  • Pijama pantolonlar,taytlar ya da gündelik kıyafetler,
  • Kolsuz bluz ya da atletler, elbiseler.

Yaşam koçluğunun kutsal kanunları var mı?

Yaşam koçluğunda International Quantum Coaching (IQC) temel kuralları oluşturmuş. Ancak, yaşamın değişkenliği içinde insanların öznel tavırlarının farklılığı, yaşam koçluğuna zengin bir habitat sunuyor. Yaşamın değişkenliği içinde insanların öznel tavırlarının farklılığı çeşitliliği ortaya çıkarıyor.

Yaşam koçları kişisel zenginlikleri için çıktıkları kendi yolculuklarının bir noktasında, deneyimlerini çoğu zaman başkalarına sunma zorunluluğunu yaşıyorlar. Çoğu yaşam koçu için de,danışmanlık serüveni böyle başlıyor.

International Quantum Coaching (IQC ) Yaşam koçluğu sertifikalı bir çalışma alanıdır. Alanın getirdiği ödev ve sorumluluklar mesleki etiği, yasal sınırları programda kesinlik içeren kurallara bağlanmıştır.

Yaşam Koçluğunun kutsal kanunları:

  • Karşılıklı güvene dayanarak kurulan yaşam koçu-danışan ilişkisinde samimiyet ve saygı mesafesini daimi kılmak.
  • Psikiyatrik durumlar tespit edildiği anda danışanı uygun biçimde yönlendirmek.
  • Koçluk sürecindeki çalışmalarda elde edilen bilgilerin korunması için kutsal bir gizlilik zırhında saklanması.
  • Araştırmaların daima dürüstlük ve kabul edilmiş bilimsel standartlarda yapılması ve raporlanması.
  • Ön yargılardan uzak, inanç ve değerlerle çatışma hali yaratmadan,kişinin öz saygısını koruyucu, koçluğun sistematik yapısına sadık birhizmet sunmak.

Yaşam koçluğunun yararları:

  • Hissetme şeklini kontrol edebilmek
  • Pozitif düşünebilmek
  • Sizi motive eden hedefleri benimsemek ve enerjinizi yönlendirmek
  • Geçmiş yaşam tecrübelerinizin negatif etkileriyle baş edebilmek
  • İstenmeyen alışkanlıkları daha kullanışlı olanlarla değiştirmek
  • Diğerlerinin kazandığı becerilerde yeterlik kazanmak
  • Güven geliştirmek
  • Yaratıcı düşünmek
  • Diğerlerinden öğrenmek
  • Meslektaşlar, müşteriler,arkadaşlar ve aile ile etkili bir şekilde iletişime geçmek

Bipolar Bozukluk Tanısı Konmuş Biriyle Yaşamak

“ezber boz” Yardım edebilmek için yardım alın.

Yakın çevrenizde bu tanı konulmuş biri varsa, özellikle bu kişi aileden biriyse büyük bir sabır göstermeniz beklenir.

İçinizde biriken, yüzünüze yerleşen sabır, yüreğinizdeki derin ağırlığın, korkuların artması, tanımlamaktan kaçındığınız birçok duygu birikimi, sizi dibe çekmeye başlamadan, bir yaşam koçuyla çalışmaya başlayın.

Yardım edebilmek için yardım alın. Yaşam koçunuz ile yapacağınız Emotional Freedom Technigues (E.F.T) duygusal özgürleşme seansları ile sizi dibe çekebilecek duygu birikimlerinden kurtulun

Özgürleşin. Birlikte yaşamak zorunda olduğunuz kişiye yardımcı olmanın keyfini yaşayın.

Onunla, onun ve kendinizin yaşantısını daha yaşanabilir kılın.

BİPOLAR BOZUKLUK

Geçmişte manik depresyon, manik atak veya manik depresif bozukluk olarak bilinen rahatsızlık, şeker ya da kâlp hastalıklar gibi tıbbî bir hastalıktır ve kişinin beynini, etkilemektedir. Rahatsızlığın tedavisi devam ettiği sürece kişi oldukça normal bir hayat sürebilmektedir

Uzun zamana yayılan rahatsızlıklarda hasta yakını olarak, direnç ve motivasyonumuzu sürdürebilmek için, desteğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyarız.

Bipolar Bozukluk tanısı konmuş kişide;

  • Durgunluk ve çoşkuyu uç noktalarda uzun süre yaşama durumu,
  • Üzüntü ve karamsarlığın egemen olduğu bir ruh hali, peşinden gelen, aşırı hareketlilik, çoşku nöbetleri görülür.

Alınganlık

“ezber boz” Aşırı alınganlık sizi depresif yapabilir.

Aşırı alınganlık kişinin kendisine yönelik yapılan her türlü değerlendirmeyi “benliğine” yapılmış bir değerlendirme olarak kabul etmesidir.

Bu davranış biçimi aile hayatımızı, iş-okul yaşantımızı,arkadaş ilişkilerimizi, sosyal hayatımızı birçok yönden zora sokar.

  • Alınganlık gösterdiğinizde anımsayın:
  • Hiç kimse, siz izin vermedikçe, sözleri ya da tavırlarıyla sizi incitemez.
  • Yapılan eleştirinin o anki davranışa, performansa yönelik olduğunu kendinize hatırlatın.
  • Samimi olduğunuz kişilere gerçekten ne düşündüklerini, ne söylemek istediklerini açıkça sorun.
  • Başkalarının sizin hakkınızda düşündüklerinin sadece düşünce olduğunu unutmayın.
  • Diğerlerinin görüşlerini değerlendirme ve kabul etmeme hakkınızın olduğunu unutmayın.
  • Diğerlerinin aklından geçenleri bilme gibi bir gücümüzün olmadığını kabul edin.
  • Kendimizi depresif, kaygılı, öfkeli hissedebilir ve bu duygularla tutarlı bir şekilde davranışlar sergileyerek ilişkilerimizi çıkmaza sürükleyebiliriz.

“ezber boz” Neye odaklanırsak, onu gerçek kılarız.

Olumlama cümleleri içsel enerjinizi düzenler.

Kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.

Aşırı alınganlıkla ilgili olumlama cümleleri

Tüm duygularıma sahip çıkıp onları kabul ediyorum

Hiç kimse, ben izin vermedikçe, sözleri ya da tavırlarıyla beni incitemez.

Duygularım benim yaşama verdiğim tepkilerimdir.

Tepkilerim beni mutlu etmiyorsa , güçlü kılmıyorsa onları değiştiririm.

Performansıma yönelik eleştiriler benim değerliliğime zarar vermez.

Diğerlerinin görüşlerini değerlendirme ve kabul etmeme hakkım var.

Sözler benim değerliliğime zarar veremez.

Alınganlık duygumu diğer duygularım gibi seviyor, kabul ediyorum.

Başkalarının benim hakkımdaki düşündüklerinin sadece düşünce olduğunu kabul ediyorum.

Başkalarının sözleri, davranışları beni onurlandıran değerlilik duygumu incitemez.